Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu…
Körfez’de üretim yapıyor.
Belediye takmaz.
Yerel yönetici tanımaz.
Her işi Ankara’dan çözer.
Belediyeyle davalık olur.
Vergi şampiyonudur ama bu kente ne katar?
Şehrin en güzel yerinde konumlanmış, gemi trafiği, bacası her şeyi ayrı dert.
TÜPRAŞ, bu kentte kimseyi umursamaz.
Halkı hiç umursamaz.
Çünkü zaten halkla bir işi yok.
***
Koç’u ayrı dert Sabancı’sı ayrı.
TÜPRAŞ, Körfez’de alkilat üretmek amacıyla büyük bir yatırım yapmayı planlıyor.
Toplam maliyeti 9 milyar 118 milyon 611 bin 600 TL olarak açıklanan alkilasyon tesisi
Proje kapsamında Alkilasyon Ünitesi kurulacak ve bu ünite kapsamında 1 adet flare, 1 adet 20 bin ton kapasiteli alkilat depolama tankı ve 1 adet 4 bin 950 metreküp kapasiteli propilen depolama tankı inşa edilecek.
Proje için çevre etki değerlendirme (ÇED) toplantısı bugün yapıldı.
Güya halka soruldu.
Dostlar alışverişte görsüne döndü bu iş.
Bu toplantıyı gazetemiz takip etti.
Salona baktım yerel halk yok.
Dernek yöneticileri, CHP’liler, CHP Kocaeli Milletvekili Muhip Kanko var.
Muhip Hoca burada bir konuşma da yapmış.
Ama bu yapılanların, TÜPRAŞ için çıkacak karar bir etkisi olmayacağını düşünüyorum.
***
Çünkü bu kent duyarsızlaşmış durumda.
STK’leri de siyaseti de basını da duyarsız.
Kendini parçalayan birkaç kişi dışında Kocaeli’deki sanayi tesislerinin istediğini yapmasına kimse ses çıkarmıyor.
Hele bu tesisler TÜPRAŞ gibi tesislerse zaten önleri açık.
Yeter ki istesinler.
Hükmü Kocaeli değil Ankara veriyor.
O nedenle ÇED toplantıları formalitelere dönüştü.
Ben yıllardır ÇED haberleri yapıyorum.
En çok attığım başlıklardan biri “O projeye de ÇED gerekli değil” oluyor.
O nedenle dostlar, bu şehirde TÜPRAŞ ve TÜPRAŞ gibi büyük sanayi kuruluşları ne isterse onu yapar.
Yapıyor da…
Bugün yazıya aforizma değil metaforla sonlandırayım dedim. Sonra düşündüm “eşek semer metaforu” suç teşkil edebilir. O nedenle hiç bulaşmıyorum.