İzmit Kent Lokantasında 4 çeşit yemek 40 lira.

Günde ortalama 300 kişilik yemek çıkıyor.

Özellikle 10 bin lira gibi komik ve utanç verici rakamlarda maaş alan emekli kesim, 40 liralık yemeğe ilgi gösteriyor.

Öğrenciler, dar gelirli vatandaşlar…

Maalesef ki böyle yerlere ihtiyaç var.

Hatırlarsanız eskiden fakir fukara için belli noktalarda aşevleri olurdu.

Buraya çalışan bir insan gidip yemek yemezdi bile.

Gerçekten 1 dilim ekmeğe muhtaç insanlar giderdi.

Şimdi durum tam tersi…

Neresi ucuz ise orayı tercih ediyoruz.

Bu tür yerlerin açılması günümüz Türkiye’sinde bir ihtiyaç.

Belki lokantacı esnafı kızıyordur ama kızmasın.

Zaten Kent Lokantasına giden adam gelip de senin lokantanda bir tas çorbaya 50 liradan kapıyı açmaz.

Bir tas çorbanın 100 lira olduğu günümüzde artık insanlar nasıl geçineceklerini şaşırmış vaziyette.

Bir kesim bugün ne yiyeceğiz diye düşünmezken başka bir kesim yemek işini en ucuz yollu nasıl hallederimin derdinde.

***

Her gün emekli dostlarımla sohbet ediyor, nasıl geçindiklerini soruyorum.

Nasıl geçindiklerini gerçekten merak ediyorum.

Kimisi mecburen çalışıyor.

Hayaller TÜİK, gerçekler Türkiye olunca..!

Öyle ışık yakıp kapamakla emeklinin derdine çare olunmuyor ne yazık ki.

Daha gerçekçi eylemler lazım.

Nasıl bu kentte geçtiğimiz aylarda müthiş bir öğretmen eylemi oldu, işte aynısını da emeklilerle yaparsanız ses getiren bir eylem olur.

Geçinenlerin, geçinemeyenlerin hakkını arar-mış gibi yapması da ne bileyim bana hiç inandırıcı gelmiyor.

En pahalı marka sucuğu alıp evinde tereyağında sucuklu yumurta yapıp yiyen, kilosu 600-700 lira olan en pahalı peynirleri, kaşarları, zeytinleri sofrasına koyan, kaymağı, balı sofrasından eksik olmayanlar, üstüne 80 liralık sigarasını yakıp purosunu tüttürenler, son model otomobile binenler, CHP Genel Merkezinde ışıltılı odalarda oturanlar çıkmış bizim hakkımızı arıyor. Yani ışıkları yakıp söndürerek hakkımızı arıyor…

Böyle saçma sapan eylemlerin yapılmasındansa hiç bir şey yapmasalar daha iyi vallahi.

En azından komik olmazlar.

Gebze’deki geçinemiyoruz mitingi neyse de bu ışık olayı gerçekten çok komik.

Fikir olarak uyuşmasak da Rahmetli Necmettin Erbakan’ın çok sevdiğim bir sözü var:

HADİ ORDANNN…

Bu arada Gebze mitinginde Gebze Belediye Başkan Adayı Erkan Baş’ı gören var mı?

Ama Gökhan Orhan oradaydı değil mi?

***

Bu arada konu emeklilere gelmişken adı “Kent” ile başlayan projeye bir önerim olacak.

10 bin lira emekli maaşı alan vatandaş için Kent Lokantasında yemek yiyorsa kentimizi yönetenlerden yine emeklilerimiz için KENT BERBERİ uygulamasını hayata geçirmesini öneriyorum.

İzmit Belediyesi ya da Kocaeli Büyükşehir Belediyesi…

Önemli olan kimin yapacağı değil yapılması…

10 bin lira emekli maaşı alan için 250 liraya yükselen basit bir tıraş mühim.

Berbere, kuaföre gidemeyen emekliler Tarzan gibi saçını uzatıyor.

Hani bir gençlik yıllarında olduğu gibi damat tıraşı olayım dese, nostalji yapayım dese eyvah ki ne eyvah…

Yandı gülüm keten helva…

***

Diğer taraftan malumunuz havalar çok sıcak.

Vücut sürekli su kaybı yaşıyor.

O sebeple naçizane bir önerim daha var.

Bir de su sebili projesi öneriyorum.

Bu sıcak yaz günlerinde marketlerin buzdolabı bölümüne konan pahalı sulardan emeklinin asgari ücretlinin almaya gücü yetmiyor.

Bir adet küçük boy şişedeki suya 10 lira vermek istemiyor vatandaş.

3 liralıkları da soğutucuya koymuyorlar pek fazla.

Avrupa’daki gibi büyük su sebilleri kentin değişik noktalarına konulabilir.

Adı da zaten belli: KENT SEBİLİ

Yap kromdan sebili, gelsin içsin millet suyu buz gibi…

Hadi değerli belediye başkanları Fatma Kaplan Hürriyet ve Tahir Büyükakın; üzmeyin emeklileri.

Yapın KENT BERBERİNİ ve KENT SEBİLİNİ.

Sağlıklı ve huzurlu günler dileği ile…