Tamam, kabul. Bu ülkede muhalefet yapmak, siyaset üretmek zor.
Çünkü karşısında, çok iyi organize olmuş bir parti var. Devletin tüm gücünü de kullanıyor. Devlet adına yapılan yardımları, sanki parti yapmış gibi gösteren bir anlayışa hakim.
Bu yönüyle kabul ediyorum.
Ancak hiç mi muhalefetin suçu yok.
Ortalık adeta yangın yeri.
Seçimden sonra her şeye zam üstüne zam gelmiş.
Enflasyonda büyük bir ölçüt kabul edilen motorin fiyatı, 19 liradan 36 liraya gelmiş. Bu zamlar, sıkı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hayranları ve AK Parti’ye oy verenleri bile öfkelendirmiş.
Merkez Bankası Başkanı çıkmış, “Bu yılki enflasyon hedefimiz yüzde 58. 2024’te 33” demiş. Yani kısacası 1.5 yıl daha kemer sıkmamızı istiyor.
Emekliler isyanda. 65 yaş üstüne tanınan ücretsiz ulaşım hakkının ellerinden alınması tehlikesi var…
Listeyi uzatmak mümkün. Ama gerek yok. Çünkü sürekli yazıp çiziyoruz.
***
İşte böyle bir ortamda nasıl bir muhalefet olmalı? Özellikle de ana muhalefet olduğu için CHP?
Masaya yumruk vuracak, ses getirecek açıklamalar yapacak…
Peki öyle mi? Tabii ki hayır.
İşleri güçleri, sosyal medyadan birbirlerine sallamak.
Kongre sürecinde olduğu için delege pazarlığı yapmak.
İlçe kongrelerinde yönetime girmek.
En nihayetinde kurultay delegesi olmak.
Tek dertleri şu an bu.
Vatandaşın geçim derdi umurlarında mı?
Değil.
Yapıyorlar basın açıklaması, dostlar alışverişte görsün misali.
Hepsi bu.
***
Hatırlatmak lazım. Önümüz yerel seçimler.
Eğer böyle kendi içlerine, kendi hesaplarına gömülürlerse…
Her şeye rağmen seçmen de AK Parti’ye oy vererek…
Onları sandığa gömer…
Demedi demeyin.