Bugünün gençleri, ekonomik kriz, işsizlik, yüksek enflasyon ve geleceksizlik gibi devasa sorunlarla boğuşuyor. Öyle bir dönem ki, özgürlük, eğlence ve sosyalleşme gibi temel insani ihtiyaçlar bile lüks haline gelmiş durumda. 90’larda her gün konserlerin, festivallerin olduğu bir Türkiye vardı. O dönem gençler, hayallerini gerçekleştirmek için umut doluydu. Bugün ise umut yerini kaygıya, hayaller ise hayatta kalma mücadelesine bıraktı.
Gençler konserlerden değil, kendilerini anlayamayan ve sürekli eleştiren bir zihniyetten rahatsız. Bu rahatsızlık, iktidarın gözünden kaçmıyor. Çünkü gençler, artık mevcut düzenin onların sorunlarını çözmediğini açıkça görüyor ve tepki gösteriyor. Konserler, sadece bu rahatsızlığın sembolik bir yansıması.
CHP’li Belediyeler Neden Hedefte?
İktidarın CHP’li belediyelere yönelik eleştirileri, aslında çok daha derin bir stratejinin parçası. Bu belediyeler, gençlerin ilgi ve takdirini kazanan sosyal, kültürel ve özgürlükçü politikalarla öne çıkıyor. Gençlerin özgürce eğlenebildiği, sosyalleşebildiği ve kendilerini ifade edebildiği konserler ve etkinlikler, iktidarın otoriter anlayışıyla çelişiyor. Bu nedenle, CHP’li belediyelerin düzenlediği konserler hedef alınıyor; çünkü bu etkinlikler, gençlerin iktidar kontrolündeki medyadan farklı bir Türkiye görmesini sağlıyor.
Ancak burada ilginç bir ikilem var: İktidar, gençleri kazanmak yerine, onları bir kalıba sokmaya çalışarak uzaklaştırıyor. Bu durum, gençlerin CHP’li belediyelere olan ilgisini artırıyor ve iktidarın stratejisini geri tepiyor.
Mevzu Konser Değil
İktidar, yüksek maliyetleri ve etkinliklerin içeriğini bahane ederek CHP’li belediyelere saldırıyor. Ancak aynı eleştiriyi kendi harcamalarına yöneltmekten kaçınıyor. Milyonlarca lira, gençlerin ilgisini çekmeyen ve hatta rahatsızlık uyandıran etkinliklere harcanırken, bu harcamaların meşruluğu sorgulanmıyor. Burada asıl mesele, gençlerin enerjisini ve değişim taleplerini bastırmak, onları bir kalıba sokmak ve CHP’li belediyelerle olan bağlarını koparmak.
İktidarın bu stratejisi, gençlerin taleplerini anlamaktan ne kadar uzak olduğunu gösteriyor. Konserlere yönelik bu saldırılar, gençlerin özgürlük arayışını durdurmaktan çok uzak; aksine bu arayışı daha da güçlendiriyor. Gençler, özgürce eğlenmek, kendilerini ifade etmek ve hayatlarının kontrolünü ellerine almak istiyor. Bu talepler, konser yasaklamalarıyla ya da kültürel etkinliklerin itibarsızlaştırılmasıyla bastırılamaz.
Bugün iktidar, CHP’li belediyeleri hedef alarak gençlerin ilgisini dağıtmaya çalışsa da, gençler gerçek sorunu çok iyi biliyor. Rahatsızlık, konserlerden değil; kendilerini anlamayan, sorunlarına çözüm sunmayan bir anlayıştan kaynaklanıyor.
Gençler bugünlerde rahat değil, ancak bu günler geçecek. Değişim talebi genel seçimle beraber büyüyecek, gençler sandığa daha gür bir sesle gidecek seslerini daha gür duyuracak.İktidarın gerçek rahatsızlığı da işte burada: Gençlerin rahatsız oldukları sistem, artık değişiyor. Ve bu değişimi durdurmak mümkün değil.