Asırlık çınar, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk partisi CHP’nin içine düştüğü duruma bakar mısınız? Parti neredeyse sosyal medyadan yönetiliyor.
Nasıl mı?
Bilindiği üzere CHP, genel seçimler sonrası kurultay sürecine girdi. Yaz döneminde delege seçimleri ve ilçe kongreleri yapıldı. Sıra il kongrelerine geldi.
Kocaeli’nin kongresi de 30 Eylül Cumartesi günü yapılacak. Ama, kentte CHP’ye dair hiçbir heyecan göremiyorsunuz.
Bırakın onu, sosyal medyayı takip etmeseniz aday adayı var mı onu da bilemeyeceksiniz.
Misal, Mehmet Ümit Küçükkaya.
Tamam, adaylığı ile ilgili bir şeyler olacağı biliniyordu. Sadece ne zaman olacağı meçhuldü.
Sonra bir baktık, sosyal medyada 1 dakika 39 saniyelik bir video yayımlayarak adaylığını kamuoyuna duyurdu. Delegelere seslendi, oy istedi. Gerekçelerini de sıralayarak.
Yani, sosyal medyayı kullanmayan bir partili olsanız, Küçükkaya’nın adaylığını bilemeyecektiniz.
Küçükkaya’da öyle de mevcut İl Başkanı Bülent Sarı’nın çok mu farklı?
Tabii ki hayır.
Kendisini aramasanız, aday olup olmayacağını bilemeyeceksiniz. O da gazeteciler aracılığıyla adaylığını duyurmayı tercih ediyor.
***
Oysa eskiden öyle miydi?
CHP’de il kongresi, üstelik iki adaylı olacak, partide heyecan olmayacak… Mümkün müydü?
Kongre heyecanı sadece partilileri değil, rakipleri de sarar… Kimin il başkanı seçileceği merak edilirdi.
Başkan adayları da il binasında kalabalık partililer eşliğinde basın toplantısı düzenler, adaylıklarını dev toplantılarla kamuoyuna duyururdu.
Peki ya şimdi?
Görüntülerin üstüne ses ekle, ver sosyal medyaya. Al sana il başkan adayı.
Ya da hasbelkader bir gazeteci arayacak da adaylığını onun üzerinden ilan et…
Güzel iş vallahi.
Eğer böyle yürüyecekse işler, partiyi de sosyal medyadan yönetsinler…
Hiç yorulmasınlar.
***
Bülent Sarı’yı da Mehmet Ümit Küçükkaya’yı da çok severim…
Ancak bu yöntem bence yanlış.
Keşke eskisi gibi kamuoyu önünde adaylıklarını açıklasalardı.
Böylece partililere de ayıp olmazdı.