“Bir fırtına tuttu bizi…”
Bu sözleri duyduğumda Balkanların o hüzünlü ama aynı zamanda dirayetli ezgisi gelir aklıma.
Milletlerin kaderini değiştiren rüzgârları düşünürüm.
Bazı kelimeler vardır; şarkıdan daha fazlasını anlatır.
“Fırtına” da böyle bir kelimedir.

Ve şehirler de bazen bir fırtınaya ihtiyaç duyar.
Kendini yenileten, silkelenip doğrultan, yönünü tayin eden bir şehir fırtınasına…

Benim için “fırtına” iki şehrin hikâyesinde yankı bulur:
Biri eşimin ata toprağı Trabzon,
diğeri ise “ne olursa olsun ayrılmam” diye bağlandığı Kocaeli…

Kocaelispor’un tarihi, şehrimizin nasıl ayağa kalktığını, nasıl kenetlendiğini, nasıl direnç geliştirdiğini gösteren en güçlü aynalardan biridir.
Bugün o fırtına yeniden şekilleniyor.
Tribünlerde yükselen ses, yalnızca maç heyecanı değil;
şehrin yeniden özgüven kazanmasının işaretidir.

Bu dönüşümün mimarlarından biri,
Güneyin incisi İskenderun’un o mahcup ve efendi bakışlı delikanlısı Selçuk İnan.
Onun sakin aklıyla güçlenen takım yalnızca sahayı değil,
şehrin duygusal iklimini de olumlu yönde etkiliyor.

Ve elbette Kocaelispor taraftarı…
Onlar sadece tribün değil; bu şehrin sosyal enerjisi,
toplumsal motivasyonu, omuz omuza dayanma refleksidir.

Ekonomik zorlukların arttığı, dünyanın türbülansa girdiği bir dönemde,
şehirler ayakta kalmak için ortak bir duygu, ortak bir vizyon ve ortak bir hedef arar.

İşte bu noktada bir gerçeği unutmamak gerekir:

Kocaelispor; Kocaeli’nin birlik duygusunu diri tutan en güçlü şehir markasıdır.

Sadece bir futbol kulübü değildir.
Şehrin aidiyet altyapısıdır.
Gençlerin motivasyon kaynağıdır.
Körfez’in enerjisini taşıyan sosyal motordur.

Bugün Kocaeli Üniversitesi’nde bunu her gün görüyorum.
Gençlerin ilgisi artıyor, sempati büyüyor, tribün kültürü yeniden doğuyor.
Daha da önemlisi:
Mezunlarımızın yaklaşık yüzde 60’ı Kocaeli’de kalıyor.
Bu, şehir yönetimi açısından stratejik bir avantajdır.

Bu gençler:

Bugünün işletme yöneticisi,

Yarın kent projelerinin mimarı,

Belediyenin gelecekteki kadroları,

Şehrin yeni girişimcileri,

Ve elbette Kocaelispor’un gelecekteki yöneticileri…


olacak.

Bu yüzden Kocaelispor’u desteklemek yalnızca bir tribün meselesi değil;
bir şehir vizyonu meselesidir.

Şehir, moral bulursa;
esnaf güçlenir,
gençlik üretir,
yatırım iştahı artar,
aidiyet yayılır.

Bir şehir için en kıymetli şey aidiyet duygusudur.
Aidiyeti olan şehir, özgüveni olan şehirdir.
Özgüveni olan şehir, geleceğini tasarlayabilen şehirdir.

Kocaelispor tam da bu noktada,
şehrin enerjisini toplumsal zeminde birleştiren katalizördür.

Bazı fırtınalar yalnızca eser…
Bazıları ise şehri silkeleyip ayağa kaldırır, yön verir, yol gösterir.

Kocaeli’nin Fırtınası işte tam da böyle bir şehir gücüdür.
Yeter ki bu enerjiyi doğru okuyalım, doğru yönetelim ve şehrin vizyonuna dönüştürelim.