Türkiye, geçtiğimiz hafta Özgün Kocaeli Gazetesi'nin Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Cantürk ile ilgili bir haberini konuştu.
Muhabir arkadaşımız Bilge Murat Şenol'un takip ettiği haberde, rektörlüğün düzenlediği soru-cevap etkinliğinde engelli bir öğrenci, fakültesinin üst katlarına erişim sağlayamadığını ve engelli tuvaletinin olmadığını belirtti.
Ve neden engelli tuvaleti yapılmadığını sordu.
Rektör Cantürk'ün cevabı ise tam bir bomba.
Koskoca Rektör, “Eğer destek verirseniz, çocuklar… Nasıl destek vereceğinizin metodolojisini benim söylememe gerek yok. Kendi gayretlerinizle bağışlar vs. artırılırsa biz de erişilebilirliği artırabiliriz" dedi.
Ardından da, "Senin böyle bir programda bana bu soruları sorman şık mı? Şıksa eğer, arkadaşların seni alkışlasın" tepkisini gösterdi.
Bu cevaplar, sadece sosyal medyayı sallamadı, ulusal haber portallarının da birinci haberi oldu.
Milyonlarca kişi, bu haberi okudu, gördü.
Geldiği günden bu yana çok güzel haberlere imza atan muhabir arkadaşımız Bilge Murat Şenol'u bir kez daha kutluyorum.
Söz konusu haber, Kocaeli'de de gündemi bir anda değiştiriverdi.
Özellikle de sivil toplum örgütleri, milyarlarca liralık bütçesi bulunan Kocaeli Üniversitesi'nde yönetimin bir tuvalet yapamamasının acizlik olduğunu vurguladı.
Ki, haklılar.

***

Kocaeli Üniversitesi ve onun başındaki isim, bu kent için her zaman büyük bir değerdir.
Ancak o değer olarak görülen isim yani rektör(ismi veya kim olduğu önemli değil), KOÜ'nün şanına yakışır şekilde hareket etmeli, söylemlerine dikkat etmelidir.
Bugün muhalefetteki birçok kişi bile, önceki Rektör Prof. Dr. Sadettin Hülagü'nün asla bu tarz açıklamalarda bulunmadığını, koltuğunun ağırlığını taşıdığını söylüyorsa...
Şimdiki rektör demek ki yanlış yolda.
Umarım bir an önce kendisini düzeltir ve yeniden o koltuğun hakkını verdiği günlere döner.

***

Gelelim konumuza.
Yukarıda da bahsettim, haberimiz büyük ses getirdi.
Rektör Cantürk kıyasıya eleştirildi.
Gazetemizin ismini belirterek haberi kullanan meslektaşlarıma teşekkür ediyorum.
Ama isim vermeden, bazı meslektaşlarımı da eleştirmeden geçemeyeceğim...
Çünkü onlar ya haberi görmezden geldiler...
Ya da haberin ses getirmesinin verdiği rahatsızlıkla, "Çok uzatmayın" diyerek, kendilerince ayar vermeye çalıştılar.
Oysa ki kendileri, en ufak bir haberlerini bile günlerce hatta haftalarca sömürüyorlar.
Üstelik haberleri ses getirmemesine rağmen.
Galiba, kendilerini Kaf dağında gördükleri için böyle davranıyorlar.
Neyse...
Doğru işleri yapanları, bu kent de bu meslektekiler de çok net görüyor.
Oysa yapmaları gereken, küçük bir teşekkür ve alkıştı.

***

Bir eleştirim de milletvekillerine.
Özellikle de muhalefette olanlara.
En ufak bir konuyu gündeme taşıyan, sündürdükçe sündüren vekiller, nedense bu konuda tek kelime etmediler.
Oysa o engelli kardeşimiz, hepimizin kardeşi.
Hepimizin yaşayabileceği bir sıkıntıyı dile getirdi. Ya da yüzümüze vurdu.
Ama milletvekillerimizden ses çıkmadı.
Ya kendileri için oy getirisi olmayan bir konu olarak gördüler...
Ya da "Aman rektörle aramızı bozmayalım" diye düşündüler.
Hangisi olursa olsun...
İkisi de çok çirkince...
Beklerdim ki, milletvekilleri birkaç kelam etsinler... Konuyu gündemde tutsunlar.
Demek ki, gündemleri başkaymış. Bunu da öğrenmiş olduk.

***

Özgün Kocaeli Gazetesi olarak bugüne kadar hep en iyi bildiğimiz işi yaptık.
Yani doğru gazetecilik...
Bundan sonra da ilkelerimizden ödün vermeden, Kocaeli kamuoyunu en iyi şekilde bilgilendirmeye ve en doğru haberleri vermeye devam edeceğiz.
Bir iki eleştiri ile yolumuzdan döneceğimizi düşünenler yanılıyor.
Bizi takibe devam edin.