Yaradılış şekli olarak insan, dünyaya tek olarak doğar. Hayatı hitam bulduğunda da yine tek olarak ölür.

Bu hayat çizgisinin içinde neleri yaşar, neleri yaşatır ona bakmak gerekir.

Her şeyden önce bütün mesele insan olmak, insanca yaşamak değil midir?

Ama gel gör ki, merhametli adaletli iyilik sever insanların yanında, ejderha gibi nefislerine yenik düşen, vahşi, acımasız insanlarda var.

İnsanoğlunun

Yaradılış şekli, eşrefi mahlukat olarak yaratılmıştır.

Bir insan, hayatı boyunca yaşadığı davranış biçimine göre ya erdemlidir ya da aşağılık şerefsizdir.

Ahlâksızlık girdabında evrilmeye başladığında, ne kendisine faydası vardır, ne de başkasına.

Hele de vicadanı, adaleti yoksa toplumun kanayan yarasıdır.

Sahi, insan olarak neyi paylaşamıyoruz?

Aslında bu dünya, bütün insanlığa yeter!

Olur mu öyle, diyen sadist ruhlu, insan kılığına giren yaratıkları duyar gibiyim.

Çünkü onlar paylaşmazlar.

Hep benim olsun egosun da, güç deliliği yapma peşindeler.

Tedavisi mümkün olmayan, güç zehirlenmesi rekabeti, dünyada huzur bırakmıyor.

Onun içindir ki, mazlum milletler, masum insanlar zulüm görüyor.

Çocuklar, kadınlar katlediliyor.

Bir de bunlara ek olarak, üslubu bozuk, işin ehli olmayan, liyakatsiz yönetici kılığında ehliyetsiz idareciler ekleniyor.

Bir kere şunu bilelim, adaletsiz hiç bir şeyin değeri anlamı bile yoktur.

Adalet yoksa din yoktur.

Dinin temeli hiç şüphesiz adaletin taa kendisidir.

Ahlâksızlık toplumu kökünden mahveder.

Ahlâksız bir toplum yıkılır gider.

Toplumsal dayanışma, hakça paylaşımın olmadığı bir yerde, yaşamak zordur.

Huzursuzlukları beraberinde getirir.

Ahlaki değerler çökerse, her türlü potansiyel suçu işlemeye eğilimli, psikopat tipler toplumu oldukça rahatsız eder.

Şimdi gelelim yetkili ve etkili kişilerin yapması gereken işlere!

Bu ülkede yaşayan insanlarımızı onurlu, karakterli, insanca güzel yaşatmak zorundasınız.

Türk milletini kötü yönetmeye kimsenin hakkı yoktur.

Her türlü olumsuzlukların vebalinden kurtulamazsınız!

Hele de geçim derdi ile cebelleşen halk, bilinçli birey olarak kendine gelirse şaşırmayın.

Zor oyunu bozar.

Hem de sandıktaki OY'unu bile.

Nefret dilini kullanarak bir yere varamayız.

Sevgi dilini kullanarak, toplumun acil olarak kucaklaşması gerekir.

Birlikteliğimiz bozulursa hiç bir yerde güçlü olamayız.

Ülkemizin bölünmesini isteyen iç ve dış mihrakların iştahı her zaman, her daim vardır.

Bunlara asla fırsat vermeyelim.

Başarırsak birlikte başaracağız.

Ayrılıkta her zaman huzursuzluk, azap vardır.

Çok mu zor insan olmak!

Hayır!

Biraz sabır, biraz

Sevgi, biraz samimiyet,

Ha gayret!

İnsanca yaşamak için, toplum işte buna hasret!

Sağlıkla kalın, sevgiyle kalın.