Milyonlarca üniversite adayının merakla beklediği Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) 2025 yerleştirme sonuçları açıklandı.

Bu yılki YKS sonuçları birçok adayı ve ailesini şaşkına çevirdi.

Özellikle eşit ağırlık (EA) ve ikinci sırda sözel (SÖZ) adaylarının yanı sıra, kısmen sayısal (SAY) alanındaki öğrenciler de büyük bir şok yaşadı.

Bazı öğrenciler aldıkları yüzdelik dilimin iki hatta üç katı altında bile tercih yapmalarına rağmen yerleşemediler. Açıkta kalan adayların hayal kırıklığı ve şaşkınlığı devam ediyor.

***

Peki bunun nedeni ne olabilir?

1. Tercih Yoğunluğu ve Yığılmalar;

Sağlık, mühendislik, hukuk, psikoloji gibi popüler bölümler çok fazla tercih edildi.

Normalde daha düşük yüzdelik dilimle girilebilecek bu bölümlere, yüksek dilimli öğrenciler kayınca sıralamaların öngörülen “taban–tavan” dengesi bozuldu.

2. Kontenjan Değişiklikleri;

YÖK bazı bölümlerin kontenjanlarını artırırken bazılarını azalttı.
Yeni açılan devlet üniversitelerinde kontenjan artışı olunca, daha düşük puanlı öğrenciler bu bölümlere yerleşebildi. Popüler şehirlerdeki kontenjanlar dolunca ise yüksek puanlı öğrenciler sıkıştı.

3. Özel Üniversite Bursları ve Şehir Etkisi;

Vakıf üniversiteleri sundukları burs oranlarıyla öğrencileri cezbetti.

İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerdeki bölümler çok yoğun tercih edildiği için, yüksek puanlı öğrenciler bile “garanti olsun” diye daha alt seviyedeki bölümleri yazmak zorunda kaldı.

Bu da sıralama kaymalarına yol açtı.

Örnek Bir Durum

Çok iyi puan alan bir öğrenci, ekonomik sebeplerden dolayı kendi şehrindeki bir bölümü tercih etti. Bu bölüm, öğrencinin yüzdelik diliminin çok altında kalmasına rağmen doldu ve programın taban puanı yükseldi.

Böylece 50 bin sıralamadaki bir öğrenci, aslında 200 binlik bir programa yerleşerek taban puanı yukarı çekti.

Diğer yandan, aynı yüzdelikteki başka bir öğrenci “ya tutarsa” diyerek 40 binlik bir programı yazdı; ancak yığılma nedeniyle açıkta kaldı.

***

Sonuç olarak:

Yeterli puanı olduğu halde üniversiteye yerleşemeyen öğrenciler,

Yeterli puanı olmadığı halde tercih edilmediği için bölüme yerleşen öğrenciler ortaya çıktı.

Peki Yanlış Nerede?

Tercih sistemi ile üniversiteler arasındaki uçurum,

Hayat pahalılığı,

Vakıf üniversitelerinin ücret politikaları,

Büyük şehirlerin cazibesi,

Sırf “üniversite olsun” diye açılan fakülteler,

Öğrencinin bir gelir kapısı olarak görülmesi, tüm bunlar sorunların temelinde yatıyor.

Çözüm Önerisi

Bu sınav sistemi artık kaldırılmalı.

Bir öğrencinin hangi üniversiteye ve hangi bölüme gideceği lise 1’den itibaren planlanmalı.

Lisedeki her dersin sınavı merkezi ve şeffaf yapılmalı, başarı birikerek ilerlemeli.

Elektrik mühendisi olacak bir öğrenci kontrol kalemini ilk kez üniversitede tanıyorsa, o işten verim alınamaz.

Merak, ilgi ve yetenekler önceden belirlenmeli; öğrencilere bu doğrultuda yönlendirme yapılmalıdır.