Her yıl yüz binlerce genç, sınav salonundan çıktıktan sonra aslında en zor sınava henüz girmediklerini fark eder: Tercih dönemi sınavı.

Sorular artık kitapçıkta değil; zihinde, kalpte, evin içinde, sokakta, çevrede, beklentilerde gizlidir.

“Ne olmak istiyorsun?”

“Bu bölüm seni kurtarır mı?”

“Bu şehirde yalnız kalabilir misin?”

“Para kazanabilecek misin?”

“Annen-baban ne diyor?”

Bu öyle bir karar ki, sadece ne okuyacağını değil, kim olacağını da belirliyor.

Yetenek mi, Hayal mi, Gerçek mi?

Tercih yapmak, sadece bir puanı bir üniversiteye denk getirmek değildir.

Bu karar, aynı zamanda neye yeteneğin olduğunu, neyi sevdiğini ve neleri göze alabildiğini de gösterir.

Kimi genç resim yapmayı sever ama ailesi “Doktor ol!” der.

Kimi mühendis olmak ister ama puanı ancak işletmeye yeter.

Kimi şehir dışında okumayı hayal eder ama “Kız başına oraya gönderemem” denir.

O halde gerçek soru şudur:

Sen kimin hayatını yaşıyorsun?

Para Kazanmak mı, Anlamlı Bir Hayat mı?

Hayatın acımasız gerçeklerinden biri de ekonomik kaygılar.

“Bu bölüm işsiz bırakır.”

“Bu şehirde kiralar yüksek.”

“Bu meslek öldü artık.”

Bunlar önemli ve gerçek kaygılar. Ancak sadece bunlarla yön bulmak da bir ömürlük mutsuzluk riski taşır.

Çünkü sadece para için okunan bir bölüm, ruhsuz bir kariyete dönüşebilir.

En doğru tercih, sevdiğin işi yaparak para kazanabileceğin alanı bulmaktır.

Aile Baskısı ve Mahalle Beklentisi

Bazı tercihler sana değil, ailene gurur kazandırmak için yapılır.

Bazı bölümler toplumda “elit” sayıldığı için istenir.

Mahallede “Üniversiteye gitti.” dedirtmek için, kendini hiç istemediğin bir şehirde, ilgisiz bir fakültede bulabilirsin.

Ama unutma:

Bu senin yolun.

Sen okuyacaksın, sen yaşayacaksın, sen ödeyeceksin o bedelleri ya da sen toplayacaksın o meyveleri.

Yüzdelik Dilimler Sadece Rakamdır, Sen Hayatının Mimarı Ol

Yüzdelik dilim seni tek başına tanımlamaz.

Senin ne kadar azimli, ne kadar hayalci, ne kadar inatçı biri olduğunu ölçmez.

Ama seni hangi şehirde, hangi binada, hangi sıralarda bulacağının bir ipucudur.

O yüzden, üniversitenin sadece puanına değil:

• Mezunlarının iş bulma oranına,

• Şehrin yaşam koşullarına,

• Okulun sunduğu olanaklara,

• Ulaşım ve konaklama şartlarına da bak. 

Tercih Bir Dönemeçtir, Ama Kaderin Değildir

İyi bir tercih, hayatı kolaylaştırır.

Ama unutma: Yanlış tercih dünyanın sonu değildir.

İnsan isterse tekrar sınava girer, bölüm değiştirir, üniversite okurken kendini başka bir alanda geliştirir.

Asıl mesele, kendini tanımak ve rotanı çizmek.

Hayat sadece üniversite değil. Ama üniversite, seni hayata hazırlamak için büyük bir fırsat.

Son Söz

Bugün vereceğin karar, gelecekteki senin hayatına dönüşecek.

O yüzden sessiz bir yerde otur, aynaya bak ve şunu sor:

Ben ne olmak istiyorum…

Cevabı duyamıyorsan… bir daha sor.

Çünkü bu sorunun cevabını senden başka kimse veremez.