Yıl 1999… Tunceli’de bir avuç yürekli insanın “Kültürümüzü, doğamızı yaşatalım” diyerek yola çıktığı Munzur Kültür ve Doğa Festivali, bugün geldiği noktada bambaşka tartışmaların ortasında. O yıllarda yasaklara, baskılara rağmen halkın sahip çıktığı bu festival, artık "festivale mi gidiyoruz, mitinge mi?" sorularını beraberinde getiriyor.

Tunceli sokaklarında esen o özgürlük rüzgârı, Munzur'un serin sularıyla birleşip herkese nefes olmuştu. Alevi inancı, doğa sevgisi, halk müziği… Hepsi bir aradaydı. Ama şimdi bakıyoruz da işler biraz değişmiş gibi. Festivale gelen birçok insanın dilinde aynı cümle: “Bu festival bizimdi, şimdi kim ne yapıyor belli değil!”

Bu yıl da temmuz ayında kapılarını açtı Munzur Festivali. 23.’sü düzenleniyor. Ama festival programına şöyle bir göz gezdirdiğinizde müzikten çok siyaset konuşulacak gibi duruyor. Paneller var, konuşmalar var… Konuşmacı listesine baktığınızda bir sürü siyasi isim görüyorsunuz. Elbette memleket meseleleri konuşulsun, ama hani bizim türkülerimiz? Hani cemler, semahlar, dağlara yankılanan doğa türkülerimiz?
Festivalde sahne alan milletvekilleri, parti temsilcileri derken, halkın sesi biraz kısılmış gibi.

Bu festival, en başta Alevi toplumunun sesi olmak için yola çıkmıştı. İnancını, kültürünü, doğayla olan bağını anlatmak için. Ama bugün, o ses biraz kısıldı gibi. “Bu festival hepimizin” diyen birçok yurttaş, artık kendini dışlanmış hissediyor. “Kültürü konuşalım” diyorsunuz, karşınıza siyaset çıkıyor. “Müziğe doyalım” diyorsunuz, bir bakmışsınız kürsüde bir konuşma daha.

Munzur Festivali sadece bir etkinlik değil. Direnişin, dayanışmanın, barışın simgesiydi. Herkesin kendini ait hissettiği, yasaklara rağmen yapılan bir şenlikti. Ama şimdi, o ruhun festival alanını terk ettiğini hissediyoruz. Halktan çok parti konuşuyor, müzikten çok politika duyuluyor.

Ne olur, bu festivali yine hep beraber sahiplenelim. Solcusu, sağcısı, Alevisi, Sünnisi, inançlısı, inançsızı... Bu festival hepimizin. Yeter ki kimse onun üzerinden siyaset yapmasın. Yeter ki Munzur’un suyu kirlenmesin, sesi kısılmasın.

Çünkü bu festival bir partinin değil, bir halkın bayramıydı.