Türkiye koşar adım, cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. turuna koşuyor. 28 Mayıs günü sandığa giderek tercihimizi yapacağız.
Seçim günü yaklaştıkça, demeçler de sertleşiyor.
Hem de öyle böyle değil.
Üstelik bunu sadece alt tabakadaki partililer değil… Bizzat genel başkanlar yapıyor.
Birisi çıkıyor, kasetlerin montaj olduğunu söylüyor.
Diğeri çıkıp, “Sahtekar” diyor.
Alt kadrolar da bu açıklamaları koro halinde yineliyor.
Affedersiniz ama kim kime giydirirse muhabbetine dönüyor iş.
***
Ne yalan söyleyeyim…
Siyaset hiçbir dönem bu kadar kirli, ayrıştırıcı, pespaye olmamıştı.
Peki ne uğruna?
Cumhurbaşkanlığı kazanma uğruna. TBMM’de çoğunluk olma uğruna.
Siz bakmayın siyasilerin, “Türkiye’yi bu zihniyete bırakmayız” diyerek, karşı mahalleyi bombardımana tutmasına…
Herkesin derdi kendi koltuğu.
Ve bunu yaparken dillerinin adeta kemiği yok. Ağızlarına ne geliyorsa, söylüyorlar.
***
Ne yazık ki bu çirkin dilden herkes nasibini alıyor.
Eleştirirsiniz veya doğru bulursunuz… Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin başına gelenler.
İnce kendince bir yol çizmişti. İlerliyordu. İstediğini eleştirmekte serbestti. O tercihini daha çok Millet İttifakı ve Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana kullandı. Doğal hakkıdır. Bırakın da bu politikasının bedelini seçmen ödetsin.
Ama ne yapıldı?
İftiralar, kaset komploları, hiç söylemediği sözler üzerinden bel altı vurmalar.
O da çareyi, adaylıktan çekilmekte buldu.
Benzer bir haksızlık, pazartesi akşamından bu yana diğer Cumhurbaşkanı Sinan Oğan’a karşı da yapılıyor.
Tamam, Sinan Oğan’ın savunduğu politika ile destekleyeceği politika arasında dağlar kadar fark olabilir. Netice de bu da O’nun tercihidir.
Bize düşen, sandıkta karar vermektir.
Ancak ne oluyor? Muhalefet trolleri, Sinan Oğan’a bel altı vurmaya başlıyor.
Emin olun, Sinan Oğan muhalefetle birlikte hareket etseydi, bu kez iktidar temsilcileri aynısını yapacaktı.
Yani değişen bir şey olmayacaktı.
**
Siyaset sertleşiyor. Sertleştikçe de çirkinleşiyor.
İlimizdeki bazı kendini bilmez siyasiler de buna çanak tutuyor.
Kemal Kılıçdaroğlu…
Veya Recep Tayyip Erdoğan…
Veya diğer cumhurbaşkanı adayları hakkında akıl almaz paylaşımlar yapıyorlar.
Yapmayın beyler.
Bu kadar da olmaz.
Unutmayın, seçim bitecek.
Siyasiler yine istediklerini almanın mutluluğuyla, o güzelim koltuklarında oturacaklar.
Ama biz…
Yine birbirimizin yüzüne bakacağız.
O yüzden yapmayalım?
Bir oy uğruna milleti birbirine düşman etmeyelim.
Bu memleketi hep birlikte kurmadık mı?
Hep birlikte bu günlere getirmedik mi?
Eeeeeee…
O zaman bu çirkeflik niye?
Niye torunlarımızı, çocuklarımızı birbirine düşman ediyoruz?
Madem ki seçimden sonra, “Hepimiz aynı gemideyiz” diyeceğiz…
Bu söylemlere hiç ama hiç gerek yok.