Bugün takvimde yalnızca bir yaz tatilinin başlangıcı değil, aslında büyük bir yolculuğun son satırı yazıldı.

Sabahın kör karanlığında, kışın ayazında, yazın yakıcılığında, okul yollarını arşınlayan milyonlarca öğrencinin alın teriyle tamamlandı bir yıl daha.

Ellerinde karne, yüreklerinde yıl boyu biriktirdikleri yorgunluk, umut, korku ve belki biraz da hayal kırıklığıyla çıktılar okul kapısından.

Kimileri yüksek notlarla, kimileri kırıklarla… Ama hepsi bir yılı tamamladı. İşte bu yüzden her birini tebrik etmek, başarıyı yalnızca rakamlara indirgemeyen bir bakışla alkışlamak gerek.

Çünkü başarı sadece kırıkla dolu karneleri olmayanların değil; karda kışta servis beklerken ayakta kalabilenlerin, kantin fiyatlarına rağmen öğle arasında açlığına alışanların, evde ders çalışacak sessiz bir köşesi bile olmayanların da hakkıdır.

Bu çocuklar yalnızca ders çalışmadılar; hayata direndiler. Ekonomik krizin, sosyal baskıların, gelecek kaygısının tam ortasında, bir umut gibi okula tutundular. Bazen aç geldiler, bazen morali bozuk. Bazen dersi anlamadılar, bazen de öğretmen yetersizdi, müfredat yorgundu, sistem adaletsizdi. Ama yine de devam ettiler.

Eğitim sistemi, her yıl yeniden tartışılan yap-boz tahtası gibi. Bazı çocuklar sistemin açtığı koridorlardan rahatça yürürken, bazıları bu labirentte yönünü kaybetti. Ve biz hâlâ, sınavla ölçülen zekâyla, sınırlandırılmış hayallerle yol almaya çalışıyoruz. Belki de karneden önce sistemin notunu konuşmak gerek.

Ama yine de bugün umutlu olmalıyız. Çünkü çocuklarımız var. Her şeye rağmen yürüyen, soran, öğrenen, gelişen… Gölgesiyle büyüyen değil, kendi ışığını arayan çocuklar.

Ve elbette veliler… Çocuklarıyla birlikte her sabah uyanan, çantasını hazırlayan, ödevlerini takip eden, bazen aç kalsa da çocuğuna beslenme koymaya çalışan anneler, babalar… Sizler bu uzun maratonun görünmeyen kahramanlarısınız. Bugün sizin de gününüz. Teşekkürler.

Tüm çocuklarımızı yürekten tebrik ediyor, hayat yolculuğunuzda başarılar diliyorum. Yolunuz açık, ışığınız bol olsun.

Son olarak…
Tüm bu sürecin perde arkasındaki sessiz emekçileri, öğretmenlerimizi de unutmayalım. Sınıfında umut aşılayan, her çocuğun kalbine dokunmaya çalışan, imkânsızlıklar içinde imkân yaratmaya çalışan tüm eğitimcilerimize gönülden teşekkür ediyoruz.

Eğitim yalnızca bilgi değil, vicdanla da verilir; iyi ki varsınız.