Varlığıyla huzur veren ilk sığınağımız, güvenli dünyamız… Annemiz.
Bir çiçekte ya da parfümde bulamadığımız o eşsiz koku… İçimize huzur gibi yayılan, çocukluğumuzun anılarından bugüne süzülen o tarifsiz anne kokusu. Tıpkı bir kangurunun yavrusunu kesesinde taşıdığı gibi, bizi dünyadan koruma içgüdüsüyle yaşayan, sevgisiyle çevreleyen, varlığıyla bizi sıcacık tutan annelerimiz…
Şahende, Nilgün, Saniye, Muradiye, Şehnaz, Fatma… İsimleri farklı olsa da taşıdıkları anlam aynı. Bugün kim olduğumuzu belirleyen pek çok şeyde onların izini görüyoruz. Kurduğumuz ailede, çalışma hayatında geldiğimiz noktada, hayata karşı sergilediğimiz duruşta onların izi var. Sevgisini hiçbir şarta bağlamadan sunan, eksiğimizi tamamlayan, bizim için olmazı olduran, dünyaya kafa tutan o yüce gönüller…
Bir bakışıyla ne hissettiğimizi anlayan, yaramızı sarıp yüreğimizi onaran annelerin evladıyız her birimiz. Ve bazılarımız, bir yandan da kendi çocuklarının annesi olma yolunda ilerliyoruz. Bu da anneliğin başka bir yansıması, hem evlat hem de anne olarak, hayatın iki yönünü birden yaşamaktan doğan o derin duygunun şahidiyiz.
Yaşı kaç olursa olsun her evlat için annesinin varlığı tarifsiz bir güçtür. İnsanın, başını yaslayacak bir omuzun, uzanabileceği bir dizin hep orada olduğunu bilmesi… Bir çocuğun koruyucu meleği tarafından kollandığını hissetmesi kadar güçlü bir güven duygusu var mıdır?
Hayatın telaşı içinde çoğu zaman kıymetini yeterince bilemediğimiz, yokluklarında ise dünyamızda derin boşluklar bırakan, yerleri hiçbir şeyle doldurulamayan o özel insanlar. “Çocuk, annenin dışarıda atan kalbidir.” diyordu bir yazar. Onsuz yaşanamaz dediğimiz kişiyi, bizsiz yaşasın diye büyütüyoruz aslında.
Ve biliyoruz ki sadece doğurmakla olunmaz anne…
Bir çocuğa yüreğiyle dokunan, onu sevgiyle büyüten, merhametle sarıp sarmalayan her kadın, bu kutsal ismi hak eder. Bazen bir teyze, bazen bir hala, bazen bir öğretmen. Kalpten bağlılıkla bakan her kadın, bir çocuğun hayatına “anne” eliyle, yüreğiyle dokunur.
Başımızın tacı annelerimize minnetimizi, sevgimizi bir güne sığdırmadan, gönlümüz yettikçe hissettirelim. Bugün hayatta olan, olmayan, varlığına şükrettiğimiz, yüreğiyle anne olan, kalbimizde iz bırakan tüm kadınların “Anneler Günü” kutlu olsun.
